Şap Hastalığı
Şap hastalığı çift tırnaklı hayvanlarda akut seyreden, çok bulaşıcı viral bir hastalıktır. Büyük ekonomik kayıplara neden olması ve ülkeler arası hayvan ticaretini etkilemesi nedeniyle oldukça önemlidir.
Şap hastalığı, ülkemizde sığır, koyun ve keçilerde görülmektedir.
2-7 günlük inkübasyon süresi sonunda yüksek ateş, durgunluk, iştahsızlık ve süt veriminin düşmesi ile başlayan hastalık; 12-24 saat içinde ağız mukozasında, tırnak aralarında ve meme başlarında veziküller oluşmasına neden olur. Ağızda bol miktarda ip gibi uzayan salya ve hastalığa özgü karakteristik ağız şapırdatması görülür. Ağızda, tırnak aralarında ve memede oluşan veziküller 1-3 gün içinde yırtılır ve yerlerinde lezyonlar kalır, dil epiteli döküler. Hayvanların tırnakları düşebilir.
Daha önceki yıllara göre ilimizde hastalık fazla yaygın değildir. Hastalık mihraklarında HayvanSağlık Zabıtası Kanunu gereğince tüm tedbirler alınmaktadır.
Şap hastalığına neden olan virüsün 7 serotipi mevcuttur. Ülkemizde A, O ve Asia I tipi şap hastalığı görüldüğünden bu serotiplere karşı mücadele programı yürütülmektedir.
Şap virüsü güneş ışınları karşısında kısa zamanda ölür. Isıya dayanıksız olup, 37°C'de 12 saatte 85°C'de ise derhal ölür. Virüs karanlığı, kuruluğu ve soğuğu sever.
Hastalık akla gelebilecek her türlü vasıta ile oldukça hızlı bir şekilde yayılır. Hasta hayvanlarla direkt temas eden hayvanlar hastalığa yakalanırlar.
Hasta hayvan salyaları ile kontamine olmuş yem, nakil araçları, hayvan bakıcıları ve celepler hastalığın yayılmasında önemli rol oynar. Hasta hayvanın bir yerden başka bir yere nakledilmesi yayılmada en önemli faktördür.